Sınavlara Girecek Tüm Adaylara Altın Değerinde Öneriler
Öncelikle zorlu bir yolun son virajına giren sizleri içten bir şekilde selamlıyorum. Gerçekten bu sürecin ne denli yıpratıcı ve yorucu olduğunu yakinen bildiğim için konuşmalarımı ‘Sınav Kaygısı’ üzerine yoğunlaştıracağım.
Kaygı için şöyle bir benzetme yapmak belki uygun olabilir: Kaygı yemeğin içindeki tuz gibidir. Ölçüsü çok önemlidir. Belirli düzeyde kaygı öğrenciyi zinde tutar, fiziksel ve zihinsel olarak dinç olmayı sağlar ki bu da istenilen bir durumdur. Yüksek kaygı ise öğrencinin bildiği soruları dahi cevaplamasına engel teşkil edebilecek durumlar ortaya çıkarabilir.
Sınav kaygısı; bireyin sınav öncesi süreçte öğrenmiş olduğu bilgileri sınav anında performansa dökerken sıkıntılar yaşaması ve istenilen düzeyde başarı elde etmesini engelleyen duygusal yoğunluk durumudur. Kaygının en önemli özelliğini de bireyin ihtimaller üzerinden kendi enerjisini tüketmesi olarak gösterebiliriz. Yani kaygı gerçeklik durumunu içinde barındırmaz. Biz kafamızda bin bir türlü durumu farklı şekillerde yaşıyoruzdur, ancak bu olası durumlardan yalnızca bir tanesi gerçekleşecektir. İşte bu olası ihtimallerden kötü son ile bitenler bizi bu gerçeklik dışı olan yüksek kaygı durumunun içine sürükler. ‘Bu sınavdan 400 puan alamazsam hayatım biter.’ ‘İstediğim puanı elde edemeyeceğim.’ ‘Yok artık! Bu soruyu da yapamadım kesin düşük bir puan alacağım.’ ‘Ailemin beklentisi olan puanı iyi çalışmış olmama rağmen alamayacağım.’ Biz bu ve bunun türevi cümleleri kafamızda kurarken dışarıda yaşam devam eder ve rakiplerimiz bizden bir adım daha öne geçme şansına sahip olabilir. Arkadaşlar, bu sebeple sizden çok önemli bir şey rica edeceğim: BENCİL OLUN! Evet evet yanlış duymadınız sizden bencil olmanızı istiyorum. Sınav anında lütfen bencil olun ve sadece sınavınıza odaklanın. Ailenizin beklentisinin ağırlığı, başaramayacağınıza dair kendi kulağınıza fısıldadığınız öyküler, arkadaş çevresi içinde puanınızdan ötürü size acımaları ile biten ve başrolünde sizin olduğunuz filmin sona erdiğini kendi hayal sinemanızda en ön koltuktan izlemeniz; inanın bunların hepsi sizin geleceğinizden ve enerjinizden bir şeyler araklamak isteyen hırsızlardır. İşte ben bu yüzden sizden sınav anında bencil olmanızı ve bu hırsızlara vakit çaldırmamanızı ısrarla rica ediyorum. Sınav anında sadece kendinize yani sorulara vakit ayırmanız sizin açınızdan size en faydalı olabilecek durumdur. Zaten günlerce, aylarca düşündüğünüz hatta sınavdan sonra da düşüneceğiniz ‘İstediğim bölümü kazanabilecek miyim?’ vb. sorulara çeşitli senaryolarla cevaplar bulmanız sadece zamanınızı ve enerjinizi boşa sarf etmenize sebep olacaktır.
Düşünceleriniz duygularınızı; duygularınız da davranışlarınızı etkiler.Bu sebeple zaten elinden geleni yapmış olan siz; sınava iyimser bir düşünce tavrıyla ve kendinize güvenerek girdiğinizde yüksek kaygı gibi olumsuz ve yoğun bir duygu durumunun içine girmeyeceksiniz ve bu durum kendini performansınızda olumlu bir biçimde gösterecektir. Bu yüzden özellikle sınav anında o size verilen vakti sadece ama sadece kendinize yani sorulara ayırın. Sınav sonrasında olacaklar ile ilgili akıl yürütmeyin ve sınav sorularınıza odaklanın.
Sınav ile ilgili üniversite adayı arkadaşlarıma bu süreci yaşamış biri olarak çeşitli tavsiyelerim var:
1-) Elinizden gelenin en iyisini yaptığınıza inanıyorsanız, yüksek sınav kaygısı oluşturmamak adına “Hakkımda hayırlı olan neyse o olsun” demeye başlayın ve bunu olabildiğince benimseyin lütfen. Elinden geleni yaptığını düşünmek ve geri kalanı için hayırlı olan sonuca teslim olma duygusu sınav kaygısını yatıştırmak için en iyi yol olarak görünüyor.
2-) Her zaman bir b planınız olsun. Alternatifli olarak düşünün. Yani hedeflerinizi tek bir noktaya sıkıştırmayın. Kendinize uygun gördüğünüz birkaç bölüm belirleyebilirseniz bu sizin için çok iyi olur. Ya da kesinlikle falanca bölümü istiyorum diyorsanız; bu bölümün hangi ilde olabileceğine dair kendinize olabildiğince seçenek verin. Seçeneğiniz arttıkça kaygınız da azalma görülmesi olasıdır.
3-) Verdiğiniz tüm emekler neticesinde hala tam olarak anlayamadığınız konular olabilir. Bu saatten sonra konu çalışmayın. Ufak tefek eksik hatırlayamadığınız yerler varsa içinizin rahat etmesi ve zihninizi meşgul etmemesi bakımından; çok uzun süre olmamak kaydıyla bir göz atmanızda bir sakınca yok.
4-) Sınavda turlama yönteminikullanmanız size zaman kazandırabilir. Kesinlikle yapamadığınız ya da emin olamadığınız soruda vakit kaybetmeyin, boş bırakın ve sonradan tekrar turlayın. İnsan beyni çok gariptir; siz diğer sorularla uğraşırken beyniniz arka planda pasif olarak o soru için çözüm yolları arıyor olacaktır. Tekrar döndüğünüzde zorlandığınız soru size çok kolay bile gelebilir.
5-)Bu sınavlarda ‘zaman yönetimi’ çok önemli bir yer tutuyor. Eminim hepiniz girdiğiniz deneme sınavlarında farklı yöntemler denemişsinizdir. Eski tecrübelerinizden yola çıkarak hangi testten başlayacağınıza dair en iyi kararı siz verebilirsiniz. Yani şu testten başlarsanız daha iyi olur diye bir şey diyemeyeceğim. Çünkü her öğrencinin zihinsel yapısı farklı, bu yüzden sınavda daha önceden belirlediğiniz yolda ilerleyin, sürprizlere girişmeyin.
6-) Sınav öncesinde olumsuz durumları hayal ederek kaygı seviyenizi arttıracağınıza; istediğiniz bölümü kazandığınızı hayal edin. Bu size motive edecektir.
7-) Sorulara ayrı ayrı ayırdığınız vakit açısından ‘adaletli’ olmaya çalışın. Bir soru için ilk karşılaşmanızda fazla vakit ayırmanız diğer sorulara haksızlık olacaktır.
8-) İlk denemede yapamadığınız soru ile inatlaşmayın. En Kötü senaryo: Diyelim ki inatlaştınız ve yapamadınız; bu soru sizin moralinizi bozabilir ve bu durum sınavın geneline tesir edebilir. Kötü senaryo: Evet! Uğraştınız ve başardınız. Sorunun cevabını buldunuz. Ancak inat gözünüzü kör etmişti ve 10 dakikanız gitti. (aman sende o kadar da olur mu demeyin, sınavda zaman aleyhinize aktığı için çok çabuk geçiyormuş hissi uyandırıyor.) Sınavdan sonra zaman sıkıntısı yüzünden bakamadığınız soruları gördünüz ve yapabileceğiniz düzeyde olduğunu fark ettiniz. Hangi senaryonun daha kötü olduğuna bir de siz karar verin. Bu yüzden bir soru için ne kadar vakit belirlediyseniz onu aşmamaya dikkat edin, eğer soruyu yapamadıysanız daha sonra dönmek üzere o soruyu boş bırakın. Sınavda zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız için bu önemli.
9-) Yapamadığınız sorunun moralinizi bozmasına izin vermeyin. Evet, bir soru binlerce kişinin önüne geçmenizi sağlayabilir. Ancak yapacağınız bir diğer soru da bunu size sağlayabilir. O yüzden sınavda iç disiplininizi elden bırakmayın. Bir ya da birkaç soru yüzünden kendinizi provoke etmeyin, sınavın son dakikasına kadar elinizden geleni ortaya koymaya çalışın.
10-) Sınav anında zihninizde; kaç puan yaparım acaba? Kazanamasam ne yaparım, aileme ne derim? Gibi sorularla kendinizle pazarlığa girişmeyin ve ‘bencil olun’. O birkaç saat içinde bencil olmanız; sadece kendinize yani sorulara vaktinizi ve enerjinizi harcamanız sizin için en iyisi olacaktır.
11-) Sınav yerini önceden görmek ve geceden ilgili gerekli evrakları hazırlamak gibi klişe şeyleri söylemiyorum bile. Bunların dışında sınavdan önce çok ağır yemekler yememeniz sınavda karın ağrısı riskini de bertaraf edecektir. Ve Cemal Süreya’nın da ‘kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı’ sözüne de kulak verelim, kahvaltımızı yapıp sınava gidelim.
12-) Sabaha dinç kalkmanız açısından; sınavdan önceki gece ılık bir banyo yaparak uykuya dalın. Gevşemenize ve derin uyumanıza yardımcı olur.
Arkadaşlar Allah emeklerinizi boşa çıkarmasın, bu sürecin sizin için olabilecek en hayırlı şekilde sonlanması diliyor ve sınavda hepinize başarılar diliyorum…
Hiç yorum yok