Son Yayınlar

YENİ ROMAN (ANTİ ROMAN) AKIMINI BİLİYOR MUSUNUZ?

YENİ ROMAN AKIMI(ANTİ ROMAN)

Yeni Roman akımını daha önce duymuş muydunuz?Daha önce de belirttiğimiz gibi ne kadar çok kavramı bilirseniz,tüm derslerde zorluk oranı yüksek olan soruları yapmanız daha kolay olacaktır.Bu nedenle bu bilgiler her zaman aklınızın bir köşesinde bulunmalıdır.Çünkü bu bilgiler ilerleyen sınav sürecinde sizlerin çok işinize yarayacak.
ala

Şimdi Yeni Roman Akımının ne olduğundan söz edelim:


Yeni Roman”, İkinci Dünya Savaşı sonrası  (1950’li  yıllarda) Alain-Robbet Grillet, Nathalie Sarraut, Clude Simon, Michel Buttorgibi romancı­ların öncülüğünde geleneksel romanın anlatım biçimine bir tepki sonucu ortaya çıkan, bir akımdan çok yazınsal bir inceleme-araştırma serüvenidir. Kişi ve olayları arka plana atıp,eşyanın betimlenmesini (optik betimlemeyi) ön plana çıkarır.”Geleneksel yöntemlerin bugünün insanını anlatmaya yeterli olmadığını düşünen yeni-romancılar romanda çoğul bakış açısını tekil bakış açısına tercih ederler.


Anti roman  romanıyla doruk noktaya ulaşan  klasik romanın geleneksel biçimlerine karşı çıkmaktadır. Bilindiği gibi,  klasik roman sağlam temellere dayanan bir geleneğe sahiptir. Geleneksel romancı, karakterleri, eylemleri ve duyguları derinlemesine analiz edilen bir sürü kahramanın  etrafında döndüğünü ilginç ve sürükleyici bir hikaye sergiler. 


Yeni romanda,anlatıcılık görevini üstlenen kişilerin bakış açısı değiştikçe okurunki de değişir. Şimdi ile geçmiş iç içe geçer. Kişiler şimdi ile geçmişi birlikte yaşar. Bu yüzden, Yeni Romancılar dilbilgisi yönünden- anlatımlarında çoğunlukla şimdiki zamanı kullanmayı yeğlerler. Somut zaman
yerine soyut zamanla ilgilenirler. Zira somut zamanda şimdi ile geçmişi aynı anda yaşamak
olanaksızdır. Şimdiki zaman bir yandan okurun romana daha etkin katılımını sağlarken, bir
yandan da zamanın akışındaki kesintisizliği gösterir. Yeni-Roman’da bir başlangıç ve bir
son yoktur. Başlangıç son gibi, son başlangıç gibidir. Romanın en son cümlesinden sonra
bile anlatı devam edecekmiş izlenimi verir. Böylece Yeni-Roman geleceğin anlatısı olur.


Yeni-Roman’da olaylar ve kişiler okurun ilgisini çekmez. Zira Yeni-romancılar olay ve kişilerle hiç ilgilenmez. Yapıtlarında olay var mı yok mu algılamak olanaksızdır. Olay çok basite 
indirgenir. Roman boyunca bir ana konuya, ana konuyla ilgili ayrıntılara hiç yer vermezler. 
Olaylar çarpıcılığını yitirir. Olaydan çok yazarın kullandığı anlatısal yöntem ve biçemi
çeker okurun ilgisini. Biçim içerikten daha önemli bir duruma gelir. Yeni-Romancıların
bu yaklaşımını Michel Butor “Bundan böyle, romanda biçim üstüne çalışma büyük önem
kazanmaktadır”, diyerek doğrular. Yeni Roman bir tür konusuz-roman gibidir. Olaylar 
anlatıdaki önemini yitirince kişilere yapacak pek fazla bir şey kalmaz. Kişi anlatının basit bir 
unsuru durumuna gelir. Geleneksel romanın başkahramanlarından ve güçlü kişilerinden 
geriye kalan pek fazla bir şey yoktur. Kişinin varlığı da, yokluğu da anlatı kurgusunu
etkilemez. Kişiler güçsüz ve siliktir. Bazen isimleri bile verilmez romanda. Okur adlarını
öğrenmekte, aklında tutmakta zorlanır. Yazar bazen kişilerin adlarını yazmaya bile gerek
duymaz, isimleri harflerle gösterir. Michel Butor’ un La Modification adlı yapıtında
kişinin adı L. ve D. harfleriyle gösterilir.

Kısaca bu şekilde bahsettiğimiz Yeni Roman aslında romana karşıt bir oluşumdur diyebiliriz.Anti Roman olarak da geçmektedir.Aklınızda bulunsun...

Hiç yorum yok